Kendi gençliğime geç kaldım

Arkadaşlarım arasında üniversiteyi ilk kazanan ben oldum. Ama bununla asla övünemedim ya da gurur duyamadım çünkü hepsi mezuna kaldı ve onlara üstünlük tasladığımı düşünmelerini onları küçük gördüğümü düşünmelerini istemiyorum. Üniversitede doğru düzgün arkadaşlarım olmadı çok arkadaşım oldu ama yakın samimi arkadaşım olmadı bi yandan ben olsun istemedim beni hep biyerlere çağırdılar gezmeye çağırdılar kütüphaneye çağırdılar gitmedim. Üni arkadaşlarımla buluşsam en yakın arkadaşlarıma vakit ayıramicaktım ya da onlarla daha az vakit geçirecektim ve bizi sattın üni kazanınca bizi unuttun demelerini istemedim. Her boş vaktimi en yakın arkadaşlarımla geçirdim. Okul biter bitmez her fırsatta onlarla olmak istedim. Okulun hiçbir avantajından yararlanmadım. Kulüpler, topluluklar, eğlenceler, spor salonu, kütüphane vs vs hiç bir faliyete katılmadım kendi arkadaşlarımla eğleneyim diye, hiç bir arkadaş edinmedim kendi arkadaşlarım bana yeter diye. Onları hep öncelik saydım. Ben şuan da da spora en yakın arkadaşımla para verip gidiyorum. Okulun bedava spor salonunu kullanabilirdim. Müzik kulüpleri, fotoğrafçılık toplulukları, grafik tasarım kursları, tiyatro, resim vs her şeye ilgim var. 12. Sınıfta üniversiteyi kazanınca bunların hepsini yapmak için can atıyordum. Arkadaşlarımla olabilmek için hepsinden vazgeçtim. Yaşıtlarım her şeyi yaparken ben konserlere gitmedim, gece kulübüne adım bile atmadım, sigara içmiyorum, alkolü ağzıma sürmedim. Herkes yaparken, deli gibi eğlenirken ben hiçbirini yapmadım. Gençliğimi düşününce hiç anlatmaya değer bişey yaşamadığımı farkettim. Eğlenerek geçirdiğim kendimi mutlu hissettiğim çok az anı var. Üniversite okuyorum, 20 yaşındayım, gençliğimin en dolu geçmesi gereken zamandayım. Her boş günümde gezmem eğlenmem gerekirken ben işe gidiyorum. 4 gün okul 2 gün iş 1 gün tatil ve o günde ya dinleniyorum ya da hafta içi yapamadığım planlarımı yapmak için 12 saatlik süreyi kullanmaya çalışıyorum. Hafta içi okuldan artan vaktimi yine arkadaşlarımla geçirmek için çabalıyorum. Kendimi geliştirmeyi çok seviyorum ama kendime vakit ayıramıyorum. Çevremle ilgilenmekten kendimle ilgilenemiyorum. Çevremdeki sesleri dinlemekten kendi kafamdaki sesleri duyamıyorum. İçi gözükmeyen bir poşet gibi hissediyorum. İçimde her şey paramparça olmuş ama poşet elde tutulduğu için hala dik ve içindeki gözükmüyor. Etraftaki sesten kırık parçaların şakırtısı duyulmuyor. Kendi sesimi kendim duymadığım gibi başkası da duymuyo, daha doğrusu dinlemiyo bende duyurmuyorum. Geç kalınmış bir gençliğe yetişmeye vaktim yok. Yaşıtlarım… Onlar 12 den önce eve girmezken ben 9 da evde olmak için ailem kızmasın huzurumu bozmasın diye uğraştım. Onlar gece kulüplerini ezbere bilirken ben cafede çay içtiğim için azar yedim. Evde sadece yemek yiyip uyumama rağmen evde yük gibi hissedildim. Evin huzurunu bozduğum için şerefsiz oldum. Ailecek gezmeye giderken beni yoldan aldılar sohbet ederken şaka yaptım ve anlamadılar bunun için gidene kadar bağırıp çağırdılar bana. En son kardeşimin sözü yıktı beni- Eren abim gelene kadar herkes çok mutluydu-

Üstümde çok fazla yük hissediyorum. 




13 Aralık 2023 Çarşamba 11:55




Yorumlar

Beni Eski Ben'den Şimdiki Ben' e getiren Kitaplar

  • Marka Yaratmanın 22 Kuralı
  • ALİBABA' nın Dünyası
  • Einstein Gibi Düşünmek
  • ELON MUSK Geleceği İnşa Eden Adam
  • Steve Jobs
  • STEVE JOBS Gibi Düşünmek
  • MARK ZUCKERBERG
  • DUYGUSAL ZEKA
  • BEDEN DİLİ
  • AHMET BATMAN' ın Bütün Kitapları